Cumhuriyet davasında 2,5 yıllık hapis cezası kesinleşen ve bugün cezaevine giren Kadri Gürsel'in tahliyesine karar verildi.

Cumhuriyet davasında 2,5 yıllık hapis cezası kesinleşen ve bugün cezaevine giren Kadri Gürsel'in tahliyesine karar verildi. 

Cumhuriyet Gazetesi davasında aldığı 2 yıl 6 ay hapis cezası kesinleşen gazeteci Kadri Gürsel bugün adliyeye gelerek ‘teslim’ olmuş, Gürsel işlemlerinin ardından cezaevine gönderilmişti.

Avukatı, Gürsel cezaevine girer girmez denetimli serbestlik için mahkemeye başvurmuştu. Bakırköy İnfaz Hakimliği, denetimli serbestlik uygulanması talebini kabul etti ve Kadri Gürsel'in tahliyesine karar verdi.

Karar Metris Cezaevi'ne gönderildi. Gazeteci Gürsel'in birkaç saat sonra yeniden özgürlüğüne kavuşması bekleniyor.

Kadri Gürsel'in avukatı İlkay Koyuncu, şöyle açıkladı:

“Anayasa Mahkemesi, Kadri Gürsel'in 11 ay tutuklu kalması hak ihlalidir demekle kalmadı, Kadri Gürsel'in İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesince suç olarak değerlendirilen gazetecilik faaliyetlerini ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdi. Buna rağmen Kadri Gürsel'in bugün cezaevine giriyor olması anlatması çok güç bir durum. Ayrıca Kadri Gürsel'in kalan cezasına bakıldığında denetimli serbestlik hükümlerinden faydalanması gerekiyor. Yani Kadri Gürsel bir gün içerisinde cezaevinden çıkabilir ya da daha önce 11 ay yattığı, hiçbir disiplin cezası almadığı Silivri Cezaevi tarafından yeniden gözlemlenmek üzere keyfi olarak cezaevinde tutulabilir. Yaşayarak göreceğiz.”

Avukat Koyuncu, Gürsel'e cezaevine götürülürken kelepçe takılmasını şöyle eleştirdi:

“Adliye'ye davet üzerine gelmiş, cezaevine girmek için gelmiş hatta adliyeden cezaevine götürülürken ilgili memurlar tarafından son derece nazik davranılmış, kelepçe takılmamış birine, cezaevi otoparkında kelepçe takılması beni utandırdı. Maksatlı buluyorum. Kadri Gürsel'e kelepçe takılması Kadri Gürsel'den bir şey alıp götürmez. Nasıl ki, Fetullahçı Terör Örgütüne yardım etme suçu Kadri Gürsel'e yapıştırılamamışsa, kelepçe takmak da onu kriminalize etmeye yetmeyecektir. Ancak kamuoyuna servis edilen bu görüntü toplumumuz ve basın özgürlüğü açısından çok incitici. Yabancı ajanslar olayı, bu fotoğrafla beraber duyuracaklardır. Kadri Gürsel'i değil ama ülkemizi alçaltıcı bir fotoğraf.”